Balıkesir'in Akçay Sazlığı ve Sulak Alanı'nda planlanan Edremit Tarıma Dayalı İhtisas Sera (Süs Bitkileri) Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Projesi'nin bilirkişi keşfi tamamlandı. Yürütmeyi durdurma kararına rağmen devam eden proje, çevrecilerin tepkisine neden oluyor. Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, projenin sulak alana verdiği zararı vurgulayarak, Tarım ve Orman Bakanlığı aleyhine açılan davada keşif sürecini değerlendirdi. Dernek, projenin iptali ve alanın Mahalli Öneme Haiz Sulak Alan olarak tescillenmesi için mücadeleye devam edeceğini açıkladı. Uzun süren hukuki süreç ve devam eden dolgu çalışmaları nedeniyle, 148 hektarlık alanın büyük bir kısmının zarar gördüğünü belirten dernek, dolguda kullanılan malzemenin de eski bir madenin zehirli atıkları olabileceğini iddia etti. Yetkililerin konuya duyarlı davranması ve alanın korunması için gerekli adımları atması bekleniyor. Sulak alanın ekosisteminin korunması ve çevrenin geleceği için yürütülen bu mücadele, önemli bir kamuoyu tartışması yaratıyor. Yerel halkın da desteğini alan dernek, hukuki süreçte kararlı bir şekilde ilerleyeceğini dile getirdi.
Yürütmeyi Durdurma Kararına Rağmen Devam Eden Proje
Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Danıştay kararları ve ilgili yasal düzenlemeleri de referans göstererek, OSB projesinin yasal dayanaklarının kalmadığını savunuyor. Dernek avukatı Cem Altıparmak, keşif sırasında heyete bu durumu detaylı bir şekilde açıkladı. Akçay Sulak Alanı'nda yaşayan yüzlerce su kuşu ve yılan balığı, projenin olumsuz etkilerine maruz kalıyor. Heyet, keşif sırasında alanın doldurulmasının devam ettiğini gözlemledi. Bu durum, projenin çevreye verdiği zararı daha da gözler önüne seriyor. Dernek, Edremit Belediyesi'nin daha önce verdiği usulsüz inşaat ruhsatlarını iptal ettirdikleri gibi bu projenin de iptalini hedefliyor. Alanın restorasyonu ve sulak alan tescili için de çalışmalarını sürdüreceklerini belirttiler.
Çevre Aktivistlerinin Tepkisi
Çevre aktivistleri, Akçay Sulak Alanı'nın önemini vurgulayarak, OSB projesinin bölgeye geri dönüşü olmayan zararlar vereceğini belirtiyor. Su kuşları, flamingolar ve yılan balıklarının yaşam alanlarının yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ifade ediyorlar. Projenin iptali için kamuoyunu bilgilendirmeye ve baskı kurmaya devam edeceklerini belirten aktivistler, hukuksal mücadelelerinin yanında kamuoyu oluşturma çalışmalarına da ağırlık veriyorlar. Bu amaçla sosyal medya kampanyaları düzenliyorlar ve basın açıklamaları yapıyorlar. Halkın desteğiyle bu mücadeleyi sürdürmeyi amaçlıyorlar. Sulak alanın yok olmasının, bölgedeki biyolojik çeşitliliğin kaybına ve ekolojik dengenin bozulmasına yol açacağını vurguluyorlar.
Hukuksal Mücadele Devam Ediyor
Davada, bilirkişi heyeti alanın farklı noktalarını inceledi ve gözlemlerini raporlayacak. Dernek, heyetin, canlı sulak alan ekosisteminin korunması gerektiğini ve imar planlarının iptal edilmesi yönünde görüş vereceğini umuyor. Akçay Sulak Alanı'nın korunması için başlatılan hukuki mücadele, hem yerel hem de ulusal boyutta büyük önem taşıyor. Çevre örgütlerinin ve yerel halkın ortak mücadelesi, sulak alanın geleceği için kritik bir rol oynuyor. Tarım ve Orman Bakanlığı'nın kararının çevresel etkilerinin derinlemesine değerlendirilmesi gerekiyor. Projenin çevreye vereceği zararların telafi edilemez olması da, projenin iptali yönünde güçlü bir gerekçe oluşturuyor.