Balıkesir'in Karesi ilçesindeki ZSR Patlayıcı Sanayi fabrikasında meydana gelen patlamada 11 kişi hayatını kaybederken, 7 kişi yaralandı. Bu acı olayın ardından, fabrikanın Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF)'ndan ihalesiz satışına ilişkin iddialar gündeme geldi. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası TMSF'ye geçen fabrika, 2017 yılında ihalesiz olarak Sarsılmaz Fişek'e satılmıştı. Daha sonra Zirve Holding ve Senta Madencilik'e devredilen fabrika, Nisan 2024'te ise Topalipo A.Ş.'ye kısmen geçti. Bu süreçte yaşanan ihalesiz satış, birçok soruyu beraberinde getiriyor.
İhalesiz Satışın Şaibeli Yönleri
Eski TMSF görevlisi ve Gelecek Partisi kurucusu Abdullah Güzeldülger, ANKA Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada, ihalesiz satışın TMSF tarihinde bir örneğinin olmadığını vurguladı. Güzeldülger, 100 milyon TL'lik satış bedelinin düşük olduğunu, rekabet ortamı oluşturulmadan yapılan bu işlemin hukuksuz olduğunu ve kamu zararı doğurduğunu iddia etti. Sarsılmaz Fişek'in, üçüncü kişilere hisse devri hakkını şart koşmasının da şüpheleri artırdığını belirtti. Güzeldülger'e göre, Sarsılmaz'ın bu fırsatı değerlendirmesi ve Rekabet Kurulu'nun da bu duruma müdahale etmemesi, şaibeli satış iddialarını güçlendiriyor. Fabrikanın, spor ve avcılık amaçlı mühimmat üretmesinin yanı sıra, plastik mühimmat ve sivil patlayıcı üretimi de yapması, güvenlik açısından da büyük riskler taşıdığını ortaya koyuyor. Bu, ihalesiz satışın ne kadar riskli bir karar olduğunu daha da açık bir şekilde gösteriyor.
ZSR Patlayıcı Sanayi'nin Geçmişi
ZSR Patlayıcı Sanayi A.Ş., 15 Temmuz darbe girişimi öncesinde Yavaşçalar Av Fişek Ticaret ve Sanayi A.Ş. adı altında faaliyet gösteriyordu. Fabrikada daha önce, 3 Haziran 2014'te de bir patlama yaşanmış ve 6 işçi hafif yaralanmıştı. Bu geçmişteki olaylar, güvenlik önlemlerinin yetersizliğini ve olası ihmalin varlığını göstermektedir. Bu nedenle, ihalesiz satışın ardından yaşanan son patlamanın da, geçmişteki ihmallerle bir bağlantısı olabileceği ihtimali akıllarda yer alıyor. Bu durum, hem güvenlik hem de kamu maliyesi açısından ciddi bir sorunsalı ortaya koyuyor. Zafer Topaloğlu ile ilişkili şirketlerin de fabrika sürecinde yer alması, konuyu daha da karmaşık hale getiriyor. Tüm bu gelişmeler ışığında, fabrikanın satış süreci ve son patlama olayı kapsamlı bir şekilde araştırılmalıdır.
Soruşturma ve Şeffaflık Talebi
Olayın ardından, hem fabrika patlamasının nedenleri hem de TMSF'nin ihalesiz satış kararının gerekçeleri detaylı bir şekilde araştırılmalı ve kamuoyuyla paylaşılmalıdır. Zafer Topaloğlu'nun ve diğer ilgili şirketlerin rolleri de bu araştırmanın kapsamında yer almalıdır. Şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkesi gereği, ihalesiz satışın detaylarının kamuoyuna açıklanması ve olası usulsüzlüklerin ortaya çıkarılması gerekmektedir. Yaşanan can kayıplarının ardından, sadece maddi kayıpların değil, aynı zamanda sorumluların belirlenmesi ve gerekli cezaların uygulanması da önemlidir. Balıkesir halkı, olayın tam olarak aydınlatılmasını ve gelecekte benzer olayların yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınmasını hak ediyor.